Bugün, kendi bölgesel ve güncel çıkarları için Türkiye’nin üzerine terör örgütlerini salanların, yarın aynı ateş kendilerini yakmaya başladığında, yaptıkları yanlışı göreceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu musibetin üstesinden mutlaka geleceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Dün İzmir’de, teröristin üzerine aslanlar gibi atılan, onu etkisiz hâle getirirken kendisi de şehadete koşan polisimizi gördünüz değil mi? Bu ülkede, İzmir’deki polisimiz gibi 80 milyon kahraman var. İşte kahramanlar diyarı, işte Rabia Meydanı. Bu ülkede, tek başına darbecilere kök söktüren Ömer Halisdemirler var. Bu ülkede tanklara meydan okuyan kadınlar, gençler, yaşlılar var. Allah aşkına böyle bir ülkeyi dize getirmeye kimin gücü yeter? Türkiye, tarihinin en güçlü devlet-millet bütünleşmesini sağlamış olarak yoluna devam ediyor. Hem ülkemizin içinde bu topraklarda eylem yapan terör örgütlerini, hem de sınırlarımızın yanı başında hain emeller peşinde koşanları tepeleyerek, mutlaka 2023 hedeflerimize ulaşacağız. 2053’e de ulaşacağız, 2071’e de ulaşacağız. Ama bunun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.”
Urfa’nın, işgale karşı direnerek bağımsızlığını kendisi kazanmış, bu sebeple de ‘Şanlı’ unvanını elde etmiş bir şehir olduğunu, bugün de Türkiye’nin terörle mücadelesinde en önde yer alan, bölgesindeki insani krizler karşısında sergilediği duyarlılıkla, dünyanın en büyük ödüllerine ziyadesiyle layık bir şehir olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’da ve terörle mücadelede verilen Urfalı şehitleri andı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şanlıurfalıları ve 79 milyon vatandaşımızın tamamını yüreğinden vuranlar, ciğerinden dağlayanlar, hak ettikleri cezalara çarptırılıyorlar, çarptırılmaya da devam edecekler. Öyle durmak yok. Şehitlerimiz var, canlarımız yanıyor. Ama onların da inlerine girdik. Onları tepeliyoruz, tepelemeye de devam edeceğiz” diye ekledi.
“VATANDAŞLARIMIZIN AYRIMCILIK TUZAĞINA DÜŞECEĞİNE İNANMIYORUM”
Türkiye’nin 81 vilayeti ve 80 milyon vatandaşıyla birlikte hareket ettiğinde var olabileceğini gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna rağmen, bu aziz milleti Arap diyerek, Kürt diyerek, Türk diyerek, Sünni diyerek, Alevi diyerek, şu veya bu kesimden diyerek ayrıştırmaya kalkanların amacı, bizi de aynı ateşe atmaktır. Kardeşlerim, ben sizleri Allah için seviyorum, Yunus’un diliyle yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik, Biz siyah-beyaz ayırmadık, şu kavimden bu kavimden demedik, Allah için sevdik. Onun için bu oyuna gelmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir vatandaşımızın ayrımcılık tuzağına düşmeyeceğine inanıyorum. Etnik köken ve mezhepçilik fitnesini sürekli körükleyenler, emin olun en çok düşmanlığı, istismarını yaptıkları o kesimlere yöneliyorlar. Dikkat ediniz, bölücü terör örgütü en büyük kıyımı, en büyük zararı, istismarını yaptığı vatandaşlarımıza, bölgelerimize vermiştir. Bu bölücü terör örgütü benim Kürt kardeşlerime ne kazandırdı, soruyorum sizlere. Kazandırdığı bir şey var mı? FETÖ gibi, DEAŞ gibi örgütlerin en büyük zararı, mütedeyyin kesimlere olmuştur. Biz bu tezgâhı deşifre ettik, ortaya çıkardık, her fırsatta dile getirdik. Onun için bizden çok rahatsız oluyorlar. Ellerinden gelse bir kaşık suda boğacaklar. Suriye’yi DEAŞ bahanesiyle her gün bombalayıp yok edenlerin gerçek niyeti, Türkiye’nin sahaya girip bu örgütü süpürmeye başlamasıyla ortaya dökülüverdi. Daha düne kadar bize ‘Niye bu örgütle mücadele etmiyorsunuz’ diyenler, bugün karşımıza dikilip ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Daha fazla ileri gitmeyin, 20 kilometrede kalın.’ Yok öyle şey. Bu işi temizleyene kadar yola devam edeceğiz. Ama bizim o topraklarda kalma diye bir niyetimiz yok. O toprakların sahibi, oradaki bizim Arap kardeşlerimizdir, Kürt kardeşlerimizdir.”
“EL BAB VE MÜNBİÇ’İ TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN TEMİZLEMEDEN DURMAYACAĞIZ”
Aynı oyununu Irak’ta da sergilendiğini ve ülkenin bir mezhep çatışmasının içine çekilmeye çalışıldığına dikkat çekerek “Orada da bir Pers milliyetçiliği var. Yazık. Bunların olmaması lazım” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan devamında şu açıklamaları yaptı: “Biz müdahale edince de, hemen ‘Irak’ın egemenlik hakları’ denilerek, sahadan çıkarılmak isteniyoruz. Sırf Türkiye’yi güç duruma düşürmek için Musul operasyonunu başlattılar, sonra yavaşlattılar, Rakka operasyonunu ertelediler. Niye erteliyorsunuz? DEAŞ orada. Hani DEAŞ sizler için mücadele edilecek bir unsurdu? Niye mücadele etmiyorsunuz? Hâlbuki plan, tüm bu operasyonların birlikte yürütülmesiydi. Baktılar ki Türkiye sonuç almaya yaklaştı, hemen planları değiştirdiler. Bizim için artık ok yaydan çıkmıştır. El Bab’ı da, Münbiç’i de, diğer bölgeleri de terör örgütlerinden temizlemeden durmayacağız. Iraklı ve Suriyeli kardeşlerimizin yeniden güvene, huzura, istikrara, kavuşmalarını sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız. Müttefik dediğimiz ülkeler bu süreçte bize destek verirse, dost olduklarını anlarız. Destek vermezlerse de, kendi imkânlarımızla yola devam ederiz. Allah doğruların yardımcısıdır.”
“Türkiye’nin 2013 yılından beri yaşadıklarını yaşayıp da hâlâ ayakta kalacak, yoluna dimdik devam edecek dünyada başka bir ülke ve toplum var mıdır, bilmiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin çok acı çektiğini, çok sıkıntı yaşadığını, çok kayıplar verdiğini; ama aynı zamanda tarihte eşine pek az rastlanacak bir başarı hikâyesi de ortaya koyduğunu kaydetti.
Aktüel İntermedya / GÜNDEM