Aktüel İntermedya Tarafsız Objektif Haberciliğin Adresi !
Related Articles
MEB tarafından 23-24 Kasım 2016 tarihlerinde 1,3 Milyon 8. Sınıf öğrencisinin katıldığı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı (TEOG) sonuçları 3 Ocak Salı günü açıklandı. İlk gün Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, ikinci gün ise Fen Bilimleri, TC İnkıla Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil sınavlarına giren aday öğrencilere, toplam 6 dersten 120 soru soruldu. Öğrencilerin her bir dersi 100 üzerinden puanlandı.
Sınav sonuçlarını değerlendiren Kültür Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ahmet Sait Yurtseven, TEOG’un çoklu sınavlardan oluşmasının bir avantaj olduğunu, açıklanan sınav sonuçlarının ilk basamak olmasının ötesinde büyük bir anlamının olmadığını, öğrencilerin Nisan ayında yapılacak sınavın ikinci ayağında daha iyi bir performans sergileyerek, hedefledikleri başarıya ulaşabileceklerini söyledi.
TEOG hesaplamalarında şu an açıklanan sonuçların % 35 oranında etkiye sahip olduğunu, ikinci dönem uygulanacak sınavın da yine % 35’lik bir katkı sağlayacağını belirten Ahmet Sait Yurtseven, ‘’Kalan % 30’luk kısmın ise öğrencilerin öğretmenlerince okullarında yapılan sınavların etkisinin olduğunu’’ belirtti.
ASIL MARATON ÜNİVERSİTE SINAVI
TEOG sonuçlarıyla öğrenci alan okullar arasında en çok tercih edilmek istenenlerin Fen, Sosyal Bilimler ve Anadolu liseleri olduğunu söyleyen Yurtseven, Lisenin sonrasında üniversiteye yerleşmede artık katsayı uygulaması yer almadığı için öğrenci ve velilerin eskiden olduğu kadar TEOG başarısını önemsemelerinin yersiz olacağını ifade etti.
TEOG sonucunda istediği başarıyı yakalayamayan öğrencilerin de önünde ikinci bir uygulamanın daha olduğuna işaret eden Yurtseven, Nisan ayında yapılacak ikinci sınavla şu an elde edilemeyen bazı hedeflere öğrencilerin ulaşabileceklerini ve bunu telafi edebileceklerini belirtti.
TEOG adaylarının velilerine de seslenen Yurtseven çocukların sınav başarısını yaşam başarısı olarak velilerin algılamamaları gerektiğini, çocuklarını yargılamadan, kıyaslamadan, doğru ve objektif bir şekilde sonuçları değerlendirip, nasıl yardımcı olabileceklerini planlamaları gerektiğini söyledi: “ Bir öğrencinin eğitim hayatı süresince çeşitli sınavlar var. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz, geleceğini kariyerini belirlediği üniversite sınavları. Aileler TEOG’a üniversite sınavı gibi yaklaşıyor, çocuklar henüz ergenlik yaşlarında benzer bir strese giriyor. Halbuki iyi bir üniversiteye giden yol sadece TEOG ile kazanılan liselerden geçmiyor. Son 2 yılda ülkemizde liseler anlamında önemli bir çeşitlilik sağlandı. Dershanelerin dönüşümü ile örgün eğitim vermeye başlayan temel liseler, bugün üniversite sınavında çok önemli başarılara imza atıyor. O nedenle 13-14 yaşındaki çocukları strese sokmak çok yersiz. Enerjilerini geleceklerini belirleyecekleri üniversite sınavına saklamalı ve çocukluklarını yaşamalılar…”
Aktüel İntermedya / YAŞAM
