Türkiye, Zor Zamanlarda Bölgedeki Kardeşlerinin Yanında Yerini Almıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’ya hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, Irak-İran sınırındaki depremin ardından ilgili kuruluşların hemen bölgeye sevk edildiğini belirterek, “AFAD, Kızılay ve diğer birimlerimiz arama kurtarma çalışmalarına yardımcı oluyorlar ve bunun yanında da AFAD ve Kızılay’ın koordinasyonunda 50 tırlık yardım konvoyu, Habur’dan Irak’a şu an giriş yapmış bulunuyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Rusya, Kuveyt ve Katar’ı kapsayan yurt dışı resmî ziyaretlerinin ilk durağı olan Rusya Federasyonu’nun Soçi kentine gitti. Hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinde bir basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Irak-İran sınırında meydana gelen depremle ilgili olarak iki ülke halkına geçmiş olsun dileklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa temennisinde bulundu. İran’ın sınır bölgelerinde, özellikle de Kirmanşah vilayetinde 340 civarında insanın yaşamını kaybettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, felaketin hemen ardından ilgili kuruluşları bölgeye sevk ettiklerini açıkladı.

“YARALARIN SARILMASI HUSUSUNDA GEREKLİ TALİMATLAR VERİLDİ”

“AFAD, Kızılay ve diğer birimlerimiz arama kurtarma çalışmalarına yardımcı oluyorlar ve bunun yanında da AFAD ve Kızılay’ın koordinasyonunda 50 tırlık yardım konvoyu, Habur’dan Irak’a şu an giriş yapmış bulunuyor” bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; ilaç, battaniye, çadır gibi acil ihtiyaçların da içinde olduğu desteğin verildiğini ve verilmeye devam edeceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bildiğiniz gibi Türkiye zaten bu tür zor durumlarda, zor zamanlarda her zaman bölgedeki kardeşlerinin yanında yerini almıştır. Tüm kurumlarımıza gereken yardımların süratle, ivedilikle ulaştırılması, ihtiyaçların karşılanması ve yaraların sarılması hususunda da gerekli talimatlar verilmiştir. Temennimiz ve duamız, can kayıplarının sayısının daha da artmaması istikâmetindedir” diye konuştu.

“RUSYA’YLA 100 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILDI”

Ziyaretlerinin ilkinin, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in davetine icabetle, iade-i ziyaret niteliğinde olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri görüşmelerde ticari ve ekonomik ilişkiler başta olmak üzere, Suriye’de gelinen son durumu değerlendirip atılacak adımların üzerinde duracaklarını söyledi. Rusya’yla ikili ticaret hacmini daha önce 100 milyar dolar olarak belirlediklerini hatırlatan ve bu hedefteki hassasiyetini korumaya devam ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hedefin önündeki engellerin büyük bir oranda kaldırıldığını burada söyleyebilirim. Geriye kalan son bazı ticari kısıtlamaları da inşallah kısa zamanda kaldırıyoruz” diye ekledi.

“SURİYE İHTİLAFINA İLİŞKİN SON GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Sayın Putin’e vize muafiyetinin yeniden tesisi yönündeki beklentimizi tekrar ileteceğim. Turizmde müspet bir çizgimiz var. Bu yılın ilk 9 ayında, 4 milyonu aşkın Rus turisti ülkemizde ağırlama imkânımız oldu. Diğer tüm başlıklarda da bu seviyeye ulaşmak istiyoruz. Enerji alanında da yakın iş birliği hâlindeyiz. Türk Akımı Projesi hızla ilerliyor. Akkuyu Nükleer Enerji Santralinin de 2023 tarihinde faaliyete geçmesi için çalışmalarımız sürüyor. Ziyaretim sırasında ikili meselelerin yanı sıra bölgesel konularda da fikir alışverişinde bulunacağız. Özellikle Suriye ihtilafına ilişkin son gelişmeler çok çok önem arz ediyor. Burada şu anda İdlib merkezli görüşmelerimiz önem arz ediyor, bunları kendileriyle görüşüp değerlendireceğiz. Rus dostlarımızın Cenevre’ye destek olmak üzere önermiş olduğu Ulusal Diyalog Kongresi hakkında fikir teatisinde bulunacağız. Elbette Sayın Putin ve Trump’ın Suriye krizine dair yaptığı ortak açıklamayı da birlikte değerlendireceğiz.”

“KUVEYT’LE İLİŞKİLERİMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”

Soçi’den sonra Kuveyt Emiri El Sabah’ın davetine icabetle Kuveyt’e geçeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuveyt’le çok yakın dostluk ve kardeşlik bağlarımız var. Attığımız adımlarla bu bağları son dönemde daha da perçinledik ve güçlendirdik. Özellikle müteahhitlik sektöründe şu anda firmalarımızın orada taahhüt işlerine girmeleri bizler için tabii önemli bir imkân” şeklinde konuştu. 2017 yılının Kuveyt’le ilişkilerde müstesna bir yıl olduğunu belirterek, bu ülkeye yaptığı ziyaretleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu defa tekrar böyle bir ziyaretle Kuveyt’le ilişkilerimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Gerek ikili ticaretin çeşitlendirilerek artırılması, yine müteahhitlik alanındaki iş birliğimizin güçlendirilmesi hususlarını ele alacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Askerî ve savunma sanayi, eğitim ve kültür, konsolosluk ve diğer alanlardaki iş birliği projelerini de değerlendireceğiz. Ziyaretimiz sırasında inşallah çeşitli alanlarda anlaşmalar da imzalayacağız. Suriye, ortak komşumuz Irak, Yemen gibi ülkelerdeki son gelişmeler, Filistin meselesi ve terörizmle mücadele konularında görüş alışverişinde bulunacağız. Bildiğiniz gibi Körfez İşbirliği Konseyi içerisindeki kriz maalesef devam ediyor. Kuveyt, bu krizin çözümü için üstlendiği arabuluculuk rolünü sürdürüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak biz de meseleyi hâl yoluna koymak için aktif bir diplomasi yürüttük. Kuveyt’in arabuluculuk çabalarına destek verdik, veriyoruz. Krizin uzadığı her gün bölgemiz için büyük bir kayıp. İnşallah bu ziyaretimizde krizin aşılması için neler yapılabileceği konusunda da fikir teatisinde bulunacağız.”

“TSK’NIN KATAR’DA KONUŞLANDIRILMASI KARARI, KÖRFEZ’İN GÜVENLİĞİNE VERDİĞİMİZ ÖNEMİN NİŞANESİDİR”

Kuveyt ziyaretinin ardından Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 3. Toplantısı için Katar’a geçeceklerini ve burada komite toplantısı vesilesiyle müzakeresi tamamlanan anlaşmaları imzalayacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ekonomik, ticari ve yatırım iş birliği konularının gündem maddeleri olduğunu açıkladı.

Katar’la Türkiye arasındaki 2016 yılında 710 milyon dolar olarak gerçekleşen ticaret hacmini daha da artırmak istediklerini; savunma sanayi, enerji, LNG, ulaştırma, gıda güvenliği ve sağlık gibi alanlarda yeni adımlar atmayı planladıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şu açıklamaları yaptı: “Keza yatırımların karşılıklı olarak arttırılması konusunda da gayret sergilemekteyiz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Katar’da konuşlanması süreci devam ediyor. Bu süreç bizim, Katar’ın ve genel olarak Körfez Bölgesinin güvenliğine verdiğimiz önemin de bir nişanesidir. Körfez’deki tüm ülkeler bizim kardeşimiz, kadim dostumuzdur. Suudi Arabistan’ın da, Katar’ın da, Kuveyt’in, Bahreyn’in, Umman’ın da istikrar ve huzuru bizim için birinci derecede önemlidir. Maalesef bir süredir bölgede kardeşi kardeşe kırdırma siyaseti izleniyor. Bunun da kimler tarafından tedavüle konulduğunu biz çok iyi biliyoruz, aslında dünya da çok iyi biliyor. Bölgemizdeki liderlerin basiretle, ferasetle, aklıselimle hareket ederek bu oyunu bozması şarttır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç ülkeyi kapsayan ziyaretiyle ilgili açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da cevaplayarak, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TBMM BAŞKANLIĞI SEÇİMİ

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, sosyal medya üzerinden AK Parti’nin TBMM Başkan adayı olarak açıklandığı haberini paylaşan bir basın mensubunun, konu ile ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Malumunuz şu anda İsmail Bey gerek siyasetteki deneyimi, tecrübesiyle gerçekten yakın siyasi tarihe olan vukufiyetiyle değerli bir milletvekili arkadaşımız, dostumuz… Tabi burada Meclis başkanlığına adaylık hususu her milletvekilinin kendi tercihidir. Burada da aynı şekilde şu anda İsmail Beyin bu adaylığını ben de sizler gibi aslında yeni öğrenmiş bulunuyorum. Bana düşen tabi ki hayırlı olsun demektir.”

“PUTİN İLE GÖRÜŞMEMİZ ÖNEM ARZ EDİYOR”

Yapacakları görüşmelerde Afrin bölgesi ile ilgili olarak Rusya’dan nasıl bir duruş beklediğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmelerinin kendileri için önem arz ettiğini belirtti ve “Zira Suriye’ye 911 kilometre sınırı olan ülke biziz, bu kadar uzunca sınırı olan bir başka ülke yok. Taciz, tacizin yanında sürekli olarak tehdit alan bizim şehirlerimiz. Bu konuları biz Rusya’yla başta Sayın Putin olmak üzere bugüne kadar defaatle görüştük, bunun yanında tabi koalisyon güçleriyle de görüştük, görüşüyoruz. Koalisyon güçleriyle de tabi kastım, başta Amerika olmak üzere Almanya, Fransa, onlarla da bunu defaatle görüştük, onlarla da görüşmeye devam ediyoruz” dedi.

Suriye dendiğinde akla sadece İdlib’in gelmemesi gerektiğini vurgulayarak, Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında Cerablus ve El-Bab operasyonlarıyla 2 bin kilometrekarelik bir alanın kontrol altına alındığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında Fırat’ın doğusuna gitmesi gerekenler Fırat’ın doğusuna gitmemiştir verilen sözlere rağmen. Şu anda örneğin Münbiç bir Arap şehridir, Münbiç boşaltılmamıştır. Münbiç boşaltılmadığı gibi terör örgütü YPG orada şu anda bir işgalci olarak durmaktadır. Ama Merkezî Yönetim, Rusya ve bizler de orayı şu anda kontrol altında ve gözetimde tutmaktayız” ifadelerini kullandı.

“SURİYE KONUSUNDAKİ KARARLILIĞIMIZ DEVAM EDECEK”

Şu anda gündemlerinde ağırlıklı olarak İdlib’in bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halep’ten göç edenlerin sınır il olduğu için İdlib’e geçtiğini ve hâlen İdlib’de ciddi sıkıntıların olduğunu, sivillerin zaman zaman tacize uğradığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cevabının devamında sözlerini şöyle sürdürdü: “Onun için Rusya’yla bizim şu anda İdlib’de bir ortak çalışmamız söz konusu ve bu ortak çalışmayı sürdürüyoruz, sürdürmekte de kararlılığımız var. Sınırları birlikte güvence altına almış durumdayız. Tabi İdlib’le birlikte Afrin, bunlar da yine bizim sınırlara komşu olan malum iller ve Afrin’de de yine farklı bir durum söz konusu. Ve Afrin’in içindeki demografik yapıya baktığımız zaman, bu demografik yapının içerisinde bize müzahir olan etnik unsurlar da var, ama karşı olanlar da var. İşte YPG, PYD, bunların da burada belli yapısı var. Fakat bütün bunlara rağmen biz Afrin’in zaman zaman bize karşı olan tacizini göz ardı edemeyiz, ona yönelik de gerekli adımları atmakta kararlıyız. Bundan sonraki süreçte de o kararlılığımız devam edecek. Burada da yine Türkiye olarak biz Rusya’yla müşterek adım atmanın görüşmelerini kendileriyle de yaptık, onların da buradaki olumlu yaklaşımları bizim bu planımızı her an uygulamaya çok daha değişik bir şekilde sokmamıza fırsat veriyor.”

“S-400 SAVUNMA SİSTEMLERİYLE İLGİLİ ANLAŞMA TAMAM”

Rusya’dan, S-400 savunma sistemlerinin alınması ile ilgili olarak hangi aşamada olunduğunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda anlaşma tamam. Anlaşma imzalandı, şimdi biz bazı teknik konuları da bu seyahatimizde de görüşeceğiz. Ama bunun dışında zaten Millî Savunma Bakanlarımız, Savunma Sanayi Müsteşarımız, onlar da muhataplarıyla bu konuları görüşüyorlar, bir an önce onu da devreye sokmak suretiyle adımları atmak istiyoruz” dedi.

“SURİYE’DE ASKERÎ ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL DİYENLER ORADAN ASKERLERİNİ ÇEKSİN”

ABD Başkanı Trump ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’in, Vietnam’daki görüşmelerinin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, ‘Suriye krizi için askerî çözümün mümkün olmadığı konusunda hemfikir oldukları’ yönündeki açıklamalarını nasıl değerlendirdiği sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Ben bu ifadeleri anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Yani şimdi ‘askerî çözüm mümkün değil’ deniliyor, öbür tarafta şu ana kadar askerî yöntemlerle öldürülen insan sayısı 1 milyona ulaştı; nasıl oluyor bu iş? Eğer askerî çözüm söz konusu değilse, o zaman çeksinler askerlerini. Orada Türkiye’nin askeri yok ki, onların askerleri var, onların bütün güçleri orada, çeksinler askerlerini. Siyasi yönteme başvurulsun ve bu siyasi yönteme başvurmak suretiyle bir an önce hep birlikte orada seçime gitmenin yolları aransın. Şu 7-8 yıl içerisinde bu yönteme başvuruldu mu? Şöyle bir şey var, tabii bunu Sayın Putin’le de konuşacağız: Dünyayı aldatma yöntemlerine gitmeyelim, artık bu bölgeyi en iyi tanıyan biziz.”

“ABD, IRAK’TA DİPLOMATİK ÇÖZÜM ÖNERİMİZİ DİNLEMEDİ”

7 yıllık süreçte Suriye’de, 15 yılı aşkın zamandır da Irak’ta, bölgede olan biteni en iyi bilenin Türkiye olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Irak’a ABD’nin girmesini istememiştik, bunu kendilerine söyledik. ‘Gelin bu işi diplomatik yollardan çözelim’ dedik. Dinlemediler ve girdiler” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şu açıklamaları yaptı: “Sonra dikkat ederseniz bir şey söylendi Obama’nın gelişinden önce, ‘geliyorum ve biz Irak’ta durmayacağız’ dediler, ‘kalmayacağız’ dediler, ‘Irak’ı tamamen boşaltacağız’ dediler. Boşalttılar mı? Boşaltmadılar. Şu anda Irak’ta hâlâ var mı? Var. Yani dünya ahmak değil. Bazı gerçekler maalesef farklı söyleniyor; ama uygulaması farklı oluyor. Şu anda Amerika’nın Suriye’nin kuzeyinde 5 hava üssü var. Şimdi bir de Rakka’ya hazırlıyorlar, altı. Bunun dışında da 8 tane ayrıca üs var kendilerine ait. Ne yaptı? 13. Rusya’nın 5 tane var. Bunlar ortada. Şimdi bu gerçekleri nereye koyacağız? Sadece Amerika’nın Suriye’ye zırhlı taşıyıcı olarak 3 bin 500’ü aşkın tırla getirdiği silah var, araç-gereç mühimmat var. Askerî yöntem değilse bunlar ne? Kime geliyor bunlar? Bunlar PYD’ye geliyor, YPG’ye geliyor veyahut da Amerika’nın kendi üslerine geliyor. Şimdi bütün bu gerçekler ortadayken, öbür taraftan Vietnam’dan da böyle bir ses geliyor. Kusura bakmasınlar, anlatıldığı gibi değil.”

“KÖRFEZ KRİZİ, KUVEYT VE KATAR TEMASLARIMIZDA ELE ALINACAK”

Ziyaretini kapsayan üç ülkeyle de görüşülecek ortak bir konu başlığının olup olmadığı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuveyt ve Katar’la ortak görüşeceğimiz konular olabilir, o da Körfez’deki krizdir, sıkıntıdır. Rusya ise malum oradaki gelişmelerin dışında çok daha farklı. Ama Rusya da tabii ki Körfez’deki bu gelişmelere çok da bigâne değil. Onunla de belki kenarından, köşesinden de olsa bunları görüşme durumumuz olabilir” şeklinde cevap verdi. Sorulan bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dağlık Karabağ sorununu da Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşmeyi düşündüğünü söyledi.

Basın toplantısının ardından Rusya’nın Soçi kentine hareket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinden İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ile diğer yetkililer tarafından uğurlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Federasyonu, Kuveyt ve Katar ziyaretlerine; eşi Emine Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan eşlik ediyor.

 

 

Aktüel İntermedya / GÜNDEM

 

About Aktüel İntermedya

Check Also

Türkiye’de Medya Tekelleşiyor. 22 Yıllık Markamız Turkuvaz Medya ve TÜRGEV eski Başkanı Arzu Akalın tarafından Yargıtay Kararı ile İptal edilmiştir

1998 yılında İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne verilen Basın Beyannamesi …