SGK hizmet binalarının toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan
”2023 HEDEFLERİMİZİ SABOTE EDEMEYECEKLER” dedi.
“Nereden geldiğimizi bilmezsek, nereye gideceğimizi de kestiremeyiz. Her alanda sürekli bu muhasebeyi yapmalı, adımlarımızı da ona göre atmalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal güvenliğin, Türkiye’nin yaşadığı büyük değişimin işaretlerinden sadece biri olduğunu, ulaşımdan toplu konuta, enerjiden eğitime, tarımdan spora kadar her alanda bu değişimin yaşandığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Sadece fiziki gelişmeyle kalmadık, demokraside de çok önemli ilerlemeler kaydettik. Millî irade kavramına bizim kadar atıfta bulunan, bizim kadar titizlik gösteren, bizim kadar sahip çıkan bir başka siyasi kadro ve dönem, herhâlde yoktur. Daha da önemlisi Türkiye, tarihinde ilk defa, bir darbe girişimini vatandaşlarının kararlı duruşu ve direnişiyle boşa çıkarılmıştır. Milletimiz 15 Temmuz’da, bizi, demokrasiye çaba sarf etmeden sahip olan bir ülke gözüyle bakanları utandıracak bir cesaret ve kahramanlık sergilemiştir.”
15 Temmuz darbe girişiminin, TBMM’nin açıldığı 23 Nisan 1920, gerçek anlamda çok partili hayata geçilen 14 Mayıs 1950 seçimleri kadar önemli bir dönüm noktası olduğuna; milletin darbeyi boşa çıkarmasının, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları ile aynı çizgide görülmesi gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013 yılından bu yana art arda yaşanan olayların, Türkiye’nin yeni bir istiklal mücadelesi içinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu defa muhatabımız, kendi isimleri ve askeriyle karşımıza çıkan düşmanlar değil, onların kullandıkları maşalar olan terör örgütleridir. İsimlerinin, söylemlerinin farklı olduğunu bakmayın; PKK, DEAŞ, FETÖ, YPG, DHKP-C ve diğerleri; hepsi de aynı senaryonun oyuncularıdır, birbirlerinden farkı yok. Tüm terör örgütlerinin tek bir vazifesi, tek bir misyonu vardır. Bu da, millî birliğimizi, ülkemizin bütünlüğünü tehdit etmek suretiyle Türkiye’nin önünü kesmek, ayağına pranga vurmak, 2023 hedeflerini sabote etmektir. Edemeyecekler. Biz göremeyeceğiz ama inşallah torunlarımız görecek. İnşallah 2053’ü de bu milletin evlatları gerçekleştirecek, 2071’i de” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLARIMIZA, MİLLÎ VE MANEVİ DEĞERLERİ ÖĞRETMELİYİZ”
Yakın dönemde gerçekleştirilen terör saldırılarına işaret ederek bu topraklarda bin yıldır mücadele verildiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Biz, bu topraklar için bin yıldır kesintisiz kan döküyoruz. Bayrağımızın rengi, estetik durduğu için değil, şehitlerimizin kanlarıyla sulandığı için kırmızıdır. Minarelerden okunan ezanlar, salâlar, sadece insanlarımızı ibadete çağırmıyor; aynı zamanda bu toprakların ilelebet bizim vatanımız olduğunu her gün tüm dünyaya haykırıyor. Milletimizin bayrak ve ezan hassasiyeti, bu değerleri istiklalinin ve istikbalinin en güçlü sembolleri görmesinden kaynaklanır, bunu böyle bilelim. Bayrağa ve ezana saygısı olmayan hiç kimsenin bu milleti anlaması, bu milletle yüreğini birleştirebilmesi, aynı istikamete bakabilmesi, yürüyebilmesi mümkün değildir. Bunun için, aileden başlayarak, okulda ve hayatın her alanında çocuklarımıza millî ve manevi değerlerimizi öğretmenin, benimsetmenin çabası içinde olmalıyız. Değerleri olmayan insan, dalından kopmuş bir yaprak gibidir, nereye savrulacağını rüzgâr belirler. Hâlbuki biz, tıpkı bir ulu çınar gibi, binlerce yıllık şanlı bir geçmişe, devlet geleneğine, medeniyet birikimine sahip bir milletiz. Geçmişi birkaç yüzyılı bulmayan coğrafyalarda, sıradan hadiseler üzerinden tarih inşa edilmeye çalışılırken, bizim elimizdeki hazinenin kıymetini bilmiyor olmamız, ne acıdır. İnşallah önümüzdeki dönemde, çocuklarımıza hem medya aracılığıyla, hem eğitim kurumlarında tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi en iyi, en doğru şekilde öğretecek bir atmosferi hep birlikte inşa edeceğiz.”
Türkiye’ye yönelik saldırıların en önemli araçlarından birinin ekonomi olduğuna ve 2013 yılından beri ülkenin maruz kaldığı saldırıların ekonomi boyutuyla kurgulanıp sahnelendiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun, ‘ekonomiyi durdurma’ çağrılarından sanayicilere ‘yatırım yapmayın paranızı bankada tutun’ söylemlerine kadar, pek çok emaresinin açıkça ortada olduğunu dile getirdi.
“YATIRIMCI KREDİ ALABİLECEK Kİ MEVCUT YATIRIMINI GENİŞLETSİN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayiciye ‘Paranızı bankada tutun’ demenin, ‘Paranı o finans kuruluşlarının sahiplerine ver, onlar hiçbir yatırım yapmadan reel sektöre, oradan korkunç vurgunlar vursun’ anlamına geldiğini dile getirerek şu açıklamaları yaptı: “Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar eğer bu ülkede girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa, açık söylüyorum; kim ne derse desin karşısında bizi bulacaktır, hükûmeti bulacaktır, bu budur. Çünkü yatırımcı kredi alabilecek ki mevcut yatırımı varsa onu genişletsin veya yeni yatırımlara girsin. Bu yatırım yapıldığı zaman ne olacak? İstihdam olacak. Sizler bu işin içindesiniz. İstihdam olunca ne olacak? Üretim olacak. Bir de eğer bu kredi muslukları açıldığında bu verilen krediler böyle insanı çıldırtırcasına yüksek faizle olmaz da hakikaten dürüst bir şekilde düşük faizle olursa, yatırımcının rekabet gücünü de artıracaktır. Bu da olduğu zaman, o zaman Türkiye’nin sıçrama yapması çok daha kısa, çok daha çabuk olacaktır. Şimdi benim bu sözlerim tabii birilerinin hoşuna gitmez, bundan memnun olmazlar. Hatta bazıları da, ‘Cumhurbaşkanı olarak siz bunları söylemeyin, bunları başkaları söyler’ der. Olur mu canım, ben sorumluluk makamındayım, ben söylemezsem olur mu? Bu millet bize oyunu verirken ne dedi? Benim haklarımı sonuna kadar koru dedi, biz de sonuna kadar korumaya mecburuz. Acımasız parayı kullananları ben, ‘ekonomik terör estiriyorlar’ diye vasıflandırıyorum; Bunun başka izahı yok.”
Türkiye’nin en önemli markası olan İstanbul’a bir gün bölücü örgüt, diğer gün DEAŞ tarafından saldırılmasının tesadüfi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın rasyonel sebeplere dayanmadığını, meselenin üreticileri ve tüketicileri tedirgin ederek ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu kim inkâr edebilir? Bakıyorsunuz tarlada domates 1 lira, ama geliyor buraya, çarşıya, pazara, eve aldığımız zaman 7 lira, 8 lira, ta buralara kadar çıkıyor. Ne bu? Bu arada olanlar kimler? İnsaf insaf, bunları da konuştuk. Dedik bu işe kesinlikle bir çözüm bulmamız lazım” dedi.
HAYAT TARZI TARTIŞMALARI
Suriye ve Irak’ta geciktirilen operasyonların, bu ülke halklarının selameti ve hayrına değil, Türkiye’yi de içine alan daha büyük bir terör dalgasına zemin hazırlama niyeti taşıdığının, artık gizlenemez bir hakikat olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’nin sahaya inmesi karşısında gösterilen garip tepkiler bu oyunun bozulmasından kaynaklanıyor. Mezhep çatışması senaryosuna ülkemizi de dâhil etmek için gösterilen gayretleri, bu amaçla açılan ‘hayat tarzı’ tartışmalarını çok iyi takip ediyoruz. 14 yıldır bu ülkede Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptım, kimsenin hayat tarzıyla bizim ilgimiz, ilişkimiz olmadı. İsteyen istediği gibi giyinmiştir, isteyen istediği gibi yemiş, içmiştir, isteyen istediği gibi eğlencesini yapmıştır, kimseye bizim müdahalemiz olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır” diye konuştu.
“MİLLETİMİZLE BİRLİK OLARAK BAŞARIYA ULAŞACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbimin izni ve yardımıyla, milletimizle birlik olarak bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız. 2013 yılında Gezi olaylarında sokakları ateşe veren vandallara nasıl meydanı bırakmadıysak, 17-25 Aralık’ta hukuk darbesi yapmak için kapımıza dayananlara nasıl eyvallah etmediysek, mahalli idareler, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde bizi yıkmaya çalışanlara nasıl fırsat vermediysek, 15 Temmuz’da darbe yapmak için harekete geçenleri nasıl milletimizle birlikte başarısızlığa uğrattıysak, Suriye’de sınırımızda terör bölgesi oluşturmaya çalışanların heveslerini nasıl kursaklarında bıraktıysak, ekonomide kurulan tuzakları, Suriye ve Irak’ta yazılan senaryoları, bölgemizde oynanan oyunları da aynı şekilde yerle yeksan edeceğiz. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Yeter ki, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet zemininden taviz vermeyelim, inanın gerisi çok kolay. Çünkü bizi yıkmak için attıkları her taş bizim kendi duvarımızı daha da sağlamlaştırıyor.”
Sözlerini yeni hizmet binalarının hayırlı olması temennisinde bulunarak ve hizmetlerde emeği geçenleri tebrik ederek tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından yapılan canlı ve görüntülü bağlantılarla Adana, Denizli, Bitlis ve Mardin’deki yeni SGK ve İŞKUR hizmet binaları ile ilgili bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni hizmet binalarının açılış kurdelesini törene katılan bakanlarla birlikte kesti.
Aktüel İntermedya / GÜNDEM